Milenyum Çağına gireli 14 yıl geçmişken teknolojinin nimetlerine burun kıvırıp,ben bu sele kapılmayacağım demek hiç de mantıklı değil. Değişim rüzgarına direnmek de zaten yasaya aykırı! Hızla gelişen teknoloji fırtınasını en çok hissettiğimiz alan da kuşkusuz internet dünyası...
Öyle bir dünya ki sarıp sarmalayıveriyor anında sizi. Aklı başında kullanıldığı zaman nimetlerinden faydalanmamak mümkün değil. Ya da biraz ters gittiniz ve aklınız şeytanlığa çalıştı, o zaman o sizden çok daha akıllı davranıp alt ediveriyor sizi. Yani; kısacası bu internet aleminde hep efendi olup, iyi şeyler için kullanacaksınız bu nimeti...Ee tabii sosyal medya da bu işin en heyecanlı kısmı...Nasıl kullanmak istediğiniz yine size kalmış ! Hani arkadaş aramalar, bulmalar, evlenmeler, aldatmalar, yakalanmalar, cep telefonu faciaları hep bu internet aleminin bir parçası... Yok ben gelemem öyle adrenalini yüksek vakalara derseniz, bu sefer de kuzu kesiliverir bu alem. Önünüze yığar bütün kolaylıkları, engin bilgi kaynaklarını, taa dünyanın bir ucuna götürüverir sizi bir tıkla. Örneğin; biz bloggerlara yepyeni güzellikler, iletişim ve paylaşım imkanları sağlar...Kısacası Ying ile Yang gibidir teknoloji, internet ve sosyal medya üçlüsü...İyinin içinde kötü,kötünün içinde iyi saklıdır...Tercih sizin !
Asıl paylaşmak istediğim bu üçlünün ergenler üzerindeki etkileri. Çünkü; mesleğim gereği bu etkilerden ben fazlasıyla etkileniyorum da...Ah o cep telefonları yok mu ? '' Eğitim şart! '' dediğimiz bir dünyada eğitime atılan bir dinamit oldular adeta...Düşünün ki siz dersin en can alıcı anında öğrencilerinize önemli bir konuyu anlatmaya çalışırken onların parmakları telefonlarda şakır şakır mesaj atmak için çalışıyor...Sizi dinlediklerini zannederken onların aklı atılan mesaja cevap gelmediğinde halbuki...
Tabii ki yasaklar var, derslerde kullanılmaması yönünde yaptırımlarımız da var. ( Ancak üniversite eğitiminde çok kontrol edemiyorsunuz artık karşınızda çocuk yok birer yetişkin var ! )
Vee, işte tam burada başlıyor bizim sınıf içi diyaloglarımız. Artık bu pek akıllı cep telefonları iletişim kurmanın dışında her alanda kullanıldığı için biz eğitimcilerin karşısına adeta birer uzman edasıyla çıkıveriyorlar. Nasıl mı ?
- '' Ders saatlerinde cep telefonlarınızı kullanmayın lütfen '' ?
- '' Ama Hocam, kelimenin anlamına bakıyoruz ki ! ''
Buyurun bakalım; o güzelim ''Dictionary'' ler (Sözlükler) çöpe gitti ya da digital sözlükleri bize tercih ediyor hale geldiler. Onlara daha çok güveniyorlar belki de !
- '' Ama Hocam, google translation kullanıyoruz ki ! ''
- '' Nasıl yani; kendiniz yazmıyor musunuz ? Hiç mi yaratıcılığınızı kullanmayı denemiyorsunuz ? Biraz gayret gösterin ama...Sizin yerinize Google Amca yazarsa siz nasıl yabancıl dil öğreneceksiniz ? ''
- '' Aman hocam şimdi uğraşamam ! Nerede özne var, nerede yüklem var ! '' ( Bu kağıdın değerlendirmesi tabi ki sıfır !)
- '' Hocam, bu kelimenin anlamı nedir ? ''
- '' Şudur..''
- '' Ama hocam, telefonumdaki sözlükte öyle demiyor !)
- '' Demiyor. Çünkü; bir kelimenin 5. anlamını 1.anlamı verecek kadar sağlıksız sözlükler onlar da ondan ''
Keyif Dolu Günleriniz Olsun...
Heyecanla bekliyorum!
YanıtlaSilcep telefonlari sadece konusmak icin kalsaydi daha iyi olurdu
YanıtlaSilsimdi kolaylik olucak diye diye herseyin bokunu cikariyor millet :/
Sağol canım. Hemen hazırlayacağım...
YanıtlaSilEvet Ferhat. Daha ne ilginç durumlar yaşıyoruz, şaşarsın...Teşekkürler.
YanıtlaSilMerhaba ,bir türlü alışamadığım geride kaldığım bir durum çok güzel anlatmışsınız yazınızı merakla bekliyorum ,selamlar...
YanıtlaSilHoşgeldiniz, Cizel. Teşekkür ederim. Evet , ortak sorunumuz...
YanıtlaSil