30 Haziran 2013 Pazar



Yerinde ve uyumlu kullanmak şartıyla aksesuarın her türlüsüne bayılırım. Kişinin stilini ortaya çıkardığı gibi tamamlayıcı özelliği vardır.
Doğru kombin yapıldığı zaman hem şıklık hem de zarafet katar. Bugünlerde gözüm yaz aksesuarlarında tabi ki...


Uçuşan rengarenk ipek fularlar, hasırdan yapılmış incikli boncuklu çantalar, renkli kemerler, kemik veya renkli aynalı  gözlükler, dantelin tüm detaylarının kullanıldığı yazlık kıyafetler, ip bileklikler veee tabi çok sevdiğim yazlık şapkalar... Her biri ayrı bir yazı konusu ama önceliğim şapkalar olacak bugün... 



Aslında hem çok severim, hem de bayılırım her sezon çeşit çeşit şapka almaya ama hiç kullanamam...Nedense vitrindeki hallerini daha çok severim ! Olsun yine de kumsalda, sahilde, şehirde kullanılan her türlüsü güzeldir. Şort ile spor bir görüntü sağlar, uzun tiril tiril elbiseye ise feminen tarz katar..







Bir de uçuşan şifon fulara eşlik eden geniş kenarlı hasır bir şapkanız varsa kendinizi Hollywood yıldızı gibi hissedebilirsiniz !


Audrey Hepburn




Keyif Dolu Günleriniz Olsun...

Petek Uluğ



29 Haziran 2013 Cumartesi

FOLLOW MY BLOG WITH BLOGLOVIN


İstanbul'da inşaatı devam eden 3 köprünün gündeme gelmesi ile KÖPRÜ kelimesinin insan hayatındaki anlamına takıldım. Bu 5 harfli basit kelimenin aslında hiç de basit manada olmadığını düşündüm.
Sözlük anlamına baktığımızda der ki; herhangi bir engelle iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımını, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapı...



Peki siz hiç kendinizi köprü vazifesi gördüğünüz ilişkiler içinde bulmadınız mı ? Köprü kadar sağlam durmaya çalışıp, geçişleri sağlamaya çalışmadınız mı ?


Diğer bir anlamında ise iki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey der.


Yaşamak istediğiniz ilişkilerde kendi köprülerinizi kurmaya  çalışmadınız mı ? Veya köprüsü olmayan yollardan bakakalmadınız mı?


Yada hiç tereddüt etmeden yıktığınız köprüler olmadı mı ?


'' Hayattaki en zor şey; geçeceğin köprülerle,
Yakacağın köprüleri ayırt etmektir...! ''

DAVID RUSSEL


Engellere takılmadan keyifle geçeceğiniz köprüleriniz olsun...




Petek Uluğ

28 Haziran 2013 Cuma


Hiç aklımda yokken bugün birden çocukluğumun çizgi filmlerini hatırladım. Çocukluk ne kadar sık hatırlanırsa o kadar çok yaş alıyorsunuz demekmiş ya !

19 Haziran 2013 Çarşamba



Bugün sadece ÇOCUK olmak İSTEDİM. Dün babamın babalar gününü kutladığım için mi;  yoksa, karne almadığım halde derslerimin bittiği ve tatile girdiğim için mi ?  Onu da bilmiyorum.

Son yazılarımda hep aynı şeyi söylüyorum ya ; keyifle yazamıyorum diye... İnsanın içine sinmiyor ki  aklı, kalbi huzurlu olmayınca. Kişisel değil ama toplumsal olarak hepimiz aynı durumdayız, biliyorum.



Geçen hafta sevgili http://dugun.com/ ekibi beni tekrar yazı hazırlamak için aradığında '' Aaa, evet ! Hayat devam ediyor ve düğünler de var ! ama bana biraz müsaade edin '' dedim birden...Onlar da benimle aynı duygu ve düşüncedeydiler...

Benim endişelerim farklı olabilirdi ama gelinlerimizin düğün hazırlıkları ayrı bir heyecanla devam etmekte, biliyorum... Bari bırakalım onlar gerçek hayatın dışına çıksınlar ve peri masallarına hazırlansınlar diye düşündüm...



Ve yeni yazımı  http://dugun.com/ da yazdım...Eee tabi; yazım biraz da olsa toplumsal ruh halimizden nasibini aldı. HAYAT işte dedim; bir düğün, bir cenazeden ibaretmiş !






Keyif Dolu Günleriniz Olsun...

16 Haziran 2013 Pazar


Doğada baba olmak kolaydır, anne olmaya benzemez...
Baba olmak kolaydır da babalık yapmak çok zordur, 
Baba olmak yürektir, yani yürekli olmaktır...
Anneliğin tekelindedir şefkatli yürek, ancak babalık o yüreğe sahip olabilmektir,
Baba olmadan da babalık edebilmek ayrı bir cesarettir, 
Baba yiğit olabilmektir, yani babayiğit...
Ama her yiğidin de harcı değildir babalık edebilmek...

Baba olup da babalanmak ise ayrı bir eziyet...

Baba korumaktır, kollamaktır,
Baba her taşın altına korkmadan elini koyandır,
Baba duvardır, dayan dayanabildiğin kadar,
''Babana bile güvenme''  yalandır,
Baba güvendir, güven güvenebildiğin kadar...

Babalık her erkeğe yakışmaz,
Çünkü; kuvvettir, güçtür, 
O da her er de olmaz...

Baba ATA dır, ocaktır, babacan olabilmektir...

Babalık edebilen her erkek BABA dır...

Tüm baba olabilenlerin, babamın ve oğlumun babasının  günü kutlu olsun...



15 Haziran 2013 Cumartesi



Bir Eğitim yılı daha bitti bugün. Yani, benim bir meslek yılım daha bitti demektir bu...
Ben her sene bu günlerde yenilenirim.

9 Haziran 2013 Pazar





Ülkemizde uygulanan lise ve üniversiteye yerleştirme sınavları öğrencilerimizin ergenlik ile gençlik dönemlerine denk gelir. Kişiliğin geliştiği ve öz benliğin şekillendiği bu dönemi aileler bilinçli olarak yaşarlarsa çocuklarına çok daha yardımcı ve faydalı olacaklardır. Peki Ergenlik Dönemi nedir?

Psikolog arkadaşım Bahar Hacısalihoğlu ile bu konuda  yaptığım sohbetimi sizlere aktarıyorum. Ona ergenlik döneminin ne olduğunu sordum ve bir uzman olarak anlatmasını istedim. 

Peteğin Keyif Dükkanı


Bahar'cım Ergenlik Dönemi tam olarak nedir ? Ve özellikleri, tepkileri nelerdir ? Yani neler olağandır bu dönemde, tam da sınavlara hazırlanılan bu yıllarda aileler neleri iyi bilmelidir ?


   Bahar Hacısalihoğlu :


İnsan yaşamı boyunca sürekli bir gelişim ve değişim içindedir. Gençlik (ergenlik) dönemi, bu gelişim sürecinin en önemli evresini oluşturur. Bu çağın temel özellikleri duygusal coşku, çabuk kurulan ve bozulan ilişkiler, kolay etkilenme, kişiliğinin sınırlarını aşma, toplum içinde sivrilme, rol sahibi olma çabası biçiminde özetlenebilir. Bu evrede ergen başkalarının kendisi hakkında verecekleri hükümler konusunda aşırı derecede duyarlıdır.
Rabichow ve Slansky ergenlik döneminin diğer dönemlere kıyasla kendi içinde gerilimli ve kendi içinde sorunları olan bir dönem olduğunu savunmuşlardır.Bu dönemde arkadaş ilişkilerinde ve etkisindeki artış, ana babadan kopuş hareketinin başlaması görülmekte ve çocukluk döneminin yalın ve barışçı ortamını ciddi bir şekilde değiştirmektedir.
Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik döneminde bireyin çevresinde ve iç dünyasında birçok değişiklikler olmaktadır. Bu dönemde sosyal  ilişkiler ve etkileşimler giderek karmaşık hale gelmektedir.

      Peteğin Keyif Dükkanı : 


    Yani böyle hassas bir dönemde kendi dünyalarında bir değişim yaşarken, geleceklerini şekillendirecek eğitim alanındaki sınavlarda kendilerini ispatlamak durumunda kalıyorlar. Aslında bu sınav hiç de başarılarının bir tescili değil! Veya hayatta başarılı olacaklarının kanıtı değil! Çok teşekkür ederim minicik sohbet için...

    
Keyif Dolu Başarılı Günleriniz Olsun...

                                         Petek Uluğ