31 Ocak 2013 Perşembe


Renklerden pembe kıyafet konusunda ilk tercihim değildir belki ama vintage tarzı dekorasyonda en sevimli ve romantik renktir benim için.

Kendinizi huzurlu ve bebeksi bir dinginlikte hissetmek isterseniz bu renk en idealidir. Nasıl da  iç açıcı bir tarz yaratır her ortamda...Toz pembeden başlayarak fuşyaya kadar uzanır. Ben de gül kurusu pembeye bayılırım..
                               
Pembenin kullanıldığı her yer feminenlik demektir. Toprak tonlarının erkeksiliğini ve gerçekçiliğini bulamazsınız pembede.  Ancak o rüyadır, içimizdeki çocuğun rengidir, o Barbie dir !    O naifliktir...  

                                
Hani size ilk yazımda demiştim ya elinize çayınızı alın ve girin pembe kapıdan içeriye diye işte yine pembe diyarlara gideceksiniz. Siz bu rengi tercih etmeseniz de hep pembe pembe düşünün...
                                                                                                                             


    

                    

                              




Keyif dolu günleriniz olsun

Petek Uluğ

29 Ocak 2013 Salı

                         
Tül gibi uçuşan dantellerin zarafetini, renk renk kurdelelerin sevimli fiyonklara dönüşmelerini hep zevkle izlemişimdir.
Belki de tekstilin merkezi Bursa'da büyüdüğüm içindir...Şehrin o meşhur Kapalıçarşı'sında metrelerce ipek kumaşların satıldığı hanlarında, bin bir çeşit düğmelerin bulunduğu dükkanlarında o kadar güzel çocukluk anılarım var ki...Şimdi sadece nostalji benim için çünkü bugünün en lüks AVM lerinde dahi bulunamayacak dükkanlar buraları...

Asaletin simgesi eski Monako Prensesi Grace Kelly bana hep tül dantelin romantizmini  hatırlatmıştır.Nasıl da büyülüdür o Fransız danteli gelinliğinin içinde.(Zaten gelmiş geçmiş en güzel gelinlikler arasında sayılır.)


Dantel zamansızdır. Asla dönemsel olmamıştır. Elinizde aile büyüklerinden kalma vintage dantelleriniz varsa mutlaka değerlendirin onları. Belki bir elbise çıkmaz ancak harika dantel yelek ya da yaka yapabilirsiniz.


                                       
                                         



                                        

Dantel kullanıldığı aksesuarlarda bir incelik yaratır. Kalın bir muma saracağınız dantel parçası kurutulmuş bir gülle çok romantik olur.


Basit bir kavanoz ya da cam kasenizi tül dantele sarar ve üzerine de saten kurdele bağlarsanız bambaşka bir görüntü elde etmiş olusunuz.



Vintage tarzı bir sofra hazırlamak isterseniz yine nostaljik el örgüsü danteller kullanarak farklı tarz sunum elde edebiliriz.

    

      

Dantel, inci ve kurdele ile birleşince çok daha zarif görünür. Özellikle vintage tarzı dekorasyonda çok kullanılan üçlüdür.

                      

                    
  
Dantelin dekorasyonda kullanımı tarzı romantik şıklık olanlar için çok uygundur.

Rüyada dantel görmek ise '' iyi haberler alınacak'' demekmiş.


                               

Keyif dolu günleriniz olsun...



Petek Uluğ

25 Ocak 2013 Cuma

                                   
                                                 20 Ocak - 18 Şubat

Astrolojinin benim için sadece ilgi alanı olduğunu yazmıştım yoksa astrolog muyum ki ben ? Ama ilgi olunca ardında da bilgi oluyor...
Ben yine sizler için okudum yani bu sefer kovalar için daha detaylı okudum ve kovalara şöyle bir özet geçiverdim...

20 Ocak 2013 Pazar

 
  
Canım tatlı ile ilgili bir yazı yazmak istedi ama öyle geleneksel bir tat değil anlatacağım size. Tadı çocukluğumdan beri çok sevdiğim acıbadem kurabiyesine benzeyen, görüntüleri aynen bizim köpük bezelerimizi andıran renk renk minik biblo gibi duran macaronlar...

                             

                           

Ana vatanı Fransa, babası Laduree olan bu pastel renkli minik topların özü acıbadem tozu. Yumurtanın beyazı, meyve aromaları, şeker ve gıda boyaları ilave edilince bunları elde etmek mümkün. Ancak; bu kadar basit görünse de, tarifi olsa da ayarını tutturmak zor olduğu için size yazmayacağım. Profesyonel ellerden hazırlananları tercih edin derim. 

                      

Son zamanlarda çikolataya alternatif olarak özel günlerde de tercih ediliyor. Farklı bir seçim istersem ben de şık sunumlu bu pastel renkli toplardan hediye olarak götürüyorum. Özellikle bebek kutlamalarında çok sevimli oluyorlar !

                             
                       
                              
                           
                            Özel bir günde bu şekilde sunumu da fena olmaz                         değil mi ?

                               

Portakallı,  limonlu, fıstıklı, kahveli, çikolatalı, çilekli olanları popüler ancak benim favorim tabi ki kahveli olanları...Çay ve kahve ile de çok uygun lezzetleri var...  

                               

Merkezi 150 senelik Paris Laduree (İstanbul'da şube açtı) olsa da İstanbul Baylan ve İstanbul Beyaz Fırın bu konuda çok başarılı bence.

             

             

            

   


Kraliçe Marie Antoinette bu renkli köpükleri o kadar severmiş ki kedisin adına MACARON vermiş !





Keyif Dolu Günleriniz Olsun...

Petek Uluğ




19 Ocak 2013 Cumartesi

                               
                       KISA BİR MOLA...

Çalışma hayatı yarıyıl tatilinin tadını çıkarmaya uygun olan annelere, öğrencilere, öğretmenlere bu hafta sonu bir mola başladı. (Evde olan annelerde ise farklı bir telaş var !) Durup nefes alacağınız, çocuklarınızla daha bol zaman geçirebileceğiniz kısa da olsa bir dinlenme...Ya da ailenizle birlikte biriktirmiş olduğunuz planları uygulama vakti diyelim...

Bazıları için bol bol uyuma, bazıları için evden çıkmadan yapılan ev keyfidir şubat tatili çünkü kış tatilidir o, yani; yaz tatili gibi dışarılarda yaşanmaz...


Siz nasıl dinlenmek istersiniz bilmiyorum ama benim için ertelenen işlerin, hatta ertelenen keyiflerin, ortak paylaşımların sıraya konulma zamanıdır bu mola..

Ben de sizin için sıraladım. (Oğlak burcu bayılır plan, program yapmaya!) Önce sizin için diyorum çünkü siz ne kadar keyif alırsanız o kadar keyif yaşatırsınız. Tabii çocuklar da bu planlarımın içinde...

1. Mutlaka son günlerde okumak istediğiniz belki de alıp koyduğunuz kitaplarınız vardır elinizde. Hemen bir tanesini çıkarın meydana veya gidin bir kitabevine. Uzun süre kalabilirsiniz burada, rahat rahat göz atabilirsiniz yeni çıkanlara, vaktiniz var bunun için tadını çıkartın. Benim de okumayı planladığım bu kitabı bir öğrencim tavsiye etmişti...


Tabi çocuklar için de çok güzel tatil hediyesi olabilir kitaplar.


2. Yedikten sonra hemen tarifini aldığınız ''Mutlaka gider gitmez yapacağım'' dediğiniz ancak bir türlü fırsatını bulamadığınız yemek tarifleri mutfağın bir yerlerinde sizleri bekliyordur. Çıkartın onları, asın buzdolabınızın kapağına deneyin birer birer.  Hem belki de uzun zamandır davet etmek istediğiniz arkadaşınızı da çağırırsınız. İlk denemeleri onlarla paylaşmak çok keyifli olur...

                                 

Çocuklarınıza yapacağınız sevimli menüler için de üşenmeyin! Onlara da değişiklik olur, okul zamanları bu fırsatı yakalamanız zor!
                                      
3. Kış dönemi bir telaş dönemi, bize DUR diyecek güneşin enerjisi de eksik zaten! İşte ertelediğiniz ziyaretleriniz varsa çıkartın telefon numaralarını ve sıraya koyun hemen arayacaklarınızı! Belki bir kahvaltı keyfi belki de bir öğle yemeği olabilir bu...

Çocuklarınızın arkadaşlarını da unutmayın; onları eve çağırıp (Malum kış!) vereceğiniz küçük partiler olabilir...

                                       
                                         
4. Kent Müzeleri, oyuncak müzeleri, Arkeoloji müzeleri ziyaret anlamında  hep ihmal edilir...(Bu tatil AVM lerin dışına çıkın, bir fark yaratın) İşte güzel bir fırsat !Çocuklarınızla farklı bir paylaşım yaşayacaksınız, ayrıca unutmayın onların ilgi alanlarını ortaya çıkartabilecek yerlerdir bu müzeler. (Pazartesi günleri dışında her gün açık) Belki de çocuğunuzun tarihe ilgi duyduğunu bu kısa gezi sonrası keşfedebilirsiniz!
                                         
5. Ne güzel sinema filmleri geldi, geçti seyredemediğimiz. Eğer sizin de böyle ''Ah, seyredemedim! '' dediğiniz varsa gidin bulun DVD lerini evde şöyle sinema keyfi yapın. Ama vizyonda yakalayacağınız harika filmler de var. Örneğin Jennifer Lawrence'ın başrolünü oynadığı American Hustle (Düzenbaz) filmi Oscar'a 10 dalda aday ve şu an vizyonda çok ilgi görmekte...

                                            
                 
                              
6. Gezdiniz, gördünüz,eğlendiniz ama evde sizi bekleyen ertelenmiş bazı ufak tefek tadilat işleriniz de olabilir. Onları daha fazla ihmal  etmeyin  derim ben. Koyun bir CD hem müzik dinleyin, hem de bitirin onları aceleye getirmeden. (Mutlaka bende olduğu gibi dikilmeyi ya da değiştirilmeyi bekleyen düğme işleri vardır.)

                     

7. Çiçeklerime düşkünlüğümü sürekli  paylaşıyorum sizinle. Ancak son günlerde ben de ihmal ettim onları! Özellikle dış mekan çiçeklerimi. Sevgili siklamenlerimin ilgiye ihtiyaçları var. Sizin de yaz kış demeden çiçek sevdanız varsa onlara zaman ayırabilirsiniz. Saksılarını, topraklarını değiştirebilir, yapraklarını temizleyebilirsiniz. (Değişim zamanlarını bilerek yapın bu işleri yine de!)

Çiçek sevgisi de insan ve hayvan sevgisi gibi ailede başlar ve ilgiye dönüşür. Çalışıyor olmanız ya da hayatınızın yoğun olması çiçek bakımı için engel değil tersine bir keyiftir o telaş içinde. Ayrıca bakımı zahmet gerektirmeyen çiçekler de var! Neyse diyeceğim çocuklarınıza hazırlayacağınız tatil sofralarında masaya bunlardan koymayı da unutmayın...

                                  

Şimdi tam Nergiz ve Sümbül zamanı. İnanın çocuklar bu bir çiçek dolusu vazoyu fark edeceklerdir...



Keyif  Dolu Günleriniz Olsun...




BİR ZAMANLAR...

Eskiye özlem ya da popüler adıyla nostalji günümüzün modern hayatında oldukça sık anılır bir kavram oldu.
Bu gerçekten bir özlem duygusu mudur yoksa bugünden düne bir kaçış mıdır? Bilmiyorum ama, benim için eski, geçmiş ve yaşanmış her şey çok değerlidir.  Sadece kendimin değil tanımadığım hayatların dahi yaşam kesitleri bugünün gözlüğünden bakılınca çok anlamlı gelmiştir...Eski dönemlere ait eşyalar, kıyafetler, evler beni hep heyecanlandırır...

Belki de büyüdüğüm şehirdeki Osmanlı Dönemine ait tarihi izler, yaşadığım şehirdeki çok uluslu kültürel zenginlik eskiye olan ilgimi daha da arttırdı... 
                   
Bu ilgi zamanla bana eski dönemlere ait kitapları bulup , içine dalıp bir nefeste okuma alışkanlığını kazandırdı...Sadece kitap değil, aile büyüklerinden kalan vintage özellikli eşyaları toplamak ile devam etti. Eski biblolar, kahve fincanları, çay takımları, şekerlikler benim kıymetlilerim oldu...


Bu merakım İzmir sokaklarında gezerken birçok eski tarihi evleri, köşkleri keşfetmeme ve eski eşya satan dükkanları, antikacıları bulmamı sağladı. Nasıl da keyif alıyorum o dükkanları gezerken, o eski ve artık bulunamayan porselen tabaklara dokunurken, el kesmesi cam vazoları seyrederken, Murano şekerliklerin fiyatlarını sorarken. İşte! diyorum bu mekanlar da benim keyif dükkanıma benziyor, ilgisi olanlar için nasıl da zevk köşeleri buraları... 

                            

Makine değmemiş beyaz iş perdeli Tavan Arası adındaki bu sevimli dükkan Karşıyaka'nın ara bir sokağında Bruno Luciano Pallamari'ye ait. Her uğradığımda o rengarenk incecik artık üretilmeyen Porselen kahve fincanlarının hepsini satın almak isterim. 

                         
                     
                         

İlk açıldığı günden beri müşterisi olduğum ''Kandil'' 'de 60'lı 70'li yıllara ait HAYAT mecmualarını bulup çıkarmak, heyecanla karıştırmak tam anlamıyla eskiye yolculuktur benim için.  Keşke o döneme ait tüm HAYAT ve SES  dergilerini bulabilsem!

                          

                           
     
                           

                           

                                        

                              

     

       

      







İstanbul seyahatlerimde her fırsatını bulduğumda İstiklal Caddesi'ndeki Suriye Pasajı'na koşar BAY RETRO'yu dolaşırım. Burası dönem dizilerinin ve filmlerinin kostümlerini hazırlayan dünyanın ikinci büyük vintage (ikinci el eşya)  mağazasıdır. '' Öyle Bir Geçer Zaman Ki '', ''Ezel'', ''Hanımın Çiftliği'' gibi popüler dizilerin tüm kostümlerini orada görebilir, dokunabilirsiniz. Oradan çıkmak istemem  ve o dönemlere gider dönerim. İstiklal Caddesi'nin kalabalığına karışınca birden nerede olduğumu hatırlarım ancak; o eski ile yeni arasındaki gidiş gelişler  ayrı bir keyif yolculuğudur benim için...







Keyif dolu günleriniz olsun...


Petek Uluğ