29 Şubat 2016 Pazartesi


Yeni bir konuyu öğrenirken olduğu gibi yabancı dil ile ilk tanıştığınız zaman önemle dikkat etmeniz gereken kurallar vardır. İşte bu esaslar size başarıyı veya başarısızlığı getirir.

Yabancı dil eğitimine başlarken öncelikle o dili öğrenmeye samimi olarak niyet etmelisiniz. 

Küreselleşmenin, iletişim çağının ve mesleğinizin mecburiyetlerinden öte o dili öğrenmeyi gerçekten istemelisiniz. 

Öğrendiğiniz dili konuşmak, okumak, yazmak yani iletişim kurmak üzere kullanmak, kullanmayı sağlamak esas hedefiniz olmalıdır. 

Bu şartları yerine getiremiyor, kendinize dürüst davranamıyorsanız, hiç zaman kaybetmeyin derim. 

Birçok okul, eğitim kurumu, dil kursları hatta üniversiteler yabancı dil öğrenmek için yola çıkıp, sadece mecburiyetler doğrultusunda kayıt yaptırmış öğrenciler, meslek çalışanları ile doludur. Ancak; verim ve başarı yüzdeleri çok düşüktür!

Yabancı dil ile eğitim yapan üniversitelerin hazırlık sınıflarında bile istedikleri bölümü kazanmış olmalarına rağmen, dil eğitiminde yeterliliği sağlayamayıp geri dönen pek çok öğrenci vardır! (Bu konuda kurumların, eğitimcilerin yetersizliği ayrı bir gerçektir; evet; ama o başka yazı konusudur.)

Önce niyet sonra istek yerine geldi diyelim; hemen ardından dil bilincinin oluşmuş olması gerekir. Bu konuda bilinçli olmak şarttır!

Nedir o bilinç?

Dil eğitimi, boş zamanlarınızı değerlendireceğiniz bir aktivite değil, bir bilimdir ki buna dil bilimi, dil eğitimi diyoruz!

Bu eğitim zor değil, ancak; meşakketlidir, emek ister, gayret ister. Her yeni bir kelimede pes ederseniz, olmaz! Adı üstünde yabancıdır. 

Yani sizden olmayan, farklı bir şeyi kabullenme sürecine hazır olmalısınız! 

Yeter mi? Hayır!

Bu konu dar zamanda, dar alanda kısa paslaşmalar şeklinde aradan çıkarılacak eğitim şekli değildir, zaman hatta bol zaman ister. Anlaması, kavraması ve öğrenilen bilgilerin beyin tarafından kabullenip, onaylanıp, günlük hayatta uygulanabilmesi için yeterli zaman gerekir. Bu zaman aralığına ilaveten öğrenilen bilginin unutulmaması için kullanım ve pratik yapabilme alanı da eklenmelidir!

Eminim, çevreniz bu konuda dil bilgisi kuralları anlamında başarılı olmuş fakat, iletişim kuramayan, anlatmak istediğini söyleyemeyen, söylediğini yazamayan, okuduğunu anlamayan, dinlediğini kendi diline çeviremeyen insanlar ile doludur. Onlardan biri olmak istemiyorsanız; bu asli gerçeği gözardı etmemelisiniz!

Bu aşamanın diğer bir gerçeği de kendi anadilinizi nekadar başarılı kullandığınızdır. O dilde doğmanız o dili verimli, etkili ve doğru kullanıyorsunuz anlamına gelmez!



Evet buraya kadar eğitim öncesi temel esasları sıraladım. İsterseniz özet geçeyim; serde hocalık var hiç üşenmem! İşim bu! 

Niyet, istek, yeterli zaman, dil bilinci, gayret, bu dili kullanacak alan yaratabilmek ve bununla beraber anadili doğru kullanabilmek.

Şimdi ise eğitim aşamasına geçtikten sonra asla yapmamanız gereken konuları özet geçeyim. Detayları daha sonra anlatırım.


1.Lütfen aceleci davranmayın, her işin bir abc'si olduğunu     unutmayın ve adım adım hareket edin, bir ay sonra                 şakır şakır farklı bir dil konuşuyor olamazsınız! Bunu iddia       edenlere de gülün geçin! Sakın zamanınızı ve paranızı           kaptırmayın!

2.Asla kendi ana dilinizde bildiğiniz dil bilgisi kuralları ile yeni öğrendiğiniz dili karşılaştırmayın! Her dil ayrı kurallar         zinciridir. Sorgulamak güzeldir; ancak, dil öğrenmek               sorgulamayı sevmez, sayısal düşünceyi istemez, sadece       kabul edin ve uygulayın! Dedim size; nazlıdır, özen ister!

3.Öğrendiğiniz dilde başarılı olabilmek için o dilin konuşulduğu ülkenin toplumsal, kültürel, tarihi                         özelliklerini de tanıyın.Yani o ülke ile tanışın! Aksi                   takdirde suni bir öğrenme olacaktır ki anlamamaya,             unutmaya çok müsaittir! Bu konuyu milli değer  yargılarınızın ötesinde tutun,milliyetçilik hislerinizle karıştırmayın! Farklı kültürde yeni bir dil öğrenmek sizi ne değerlerinizden ne de ana dilinizden uzaklaştırır!

4.Dil öğrenme isteğinizi, yani; kendinizi sürekli motive edin.       İsteğinizin azaldığını, zorlandığınızı fark ettiğinizde sakın       vazgeçmeyin. Öğrenme aşamasında her konunun                   zorlayıcı bir kırılma noktası vardır. Bu hassas nokta ''ya           tamam, ya da devam'' anıdır. Bu aşamada hep devamı           seçin, çünkü buraya kadar zaten çok yol katettiniz. Bunu         gözardı etmeyin!


Son aşama ise öğrendiğiniz dili gerçek hayatta kullanabilmektir. Bunu sağlayabilmek için o dilin kullanıldığı hayatın içinde bulunmalısınız dışında kalarak değil.

Hangi dili öğrendiyseniz, o ülkeye gidin demiyorum. İmkan ve fırsatlar dahilinde gidebilirseniz çok güzel olur tabii. Ancak gidemiyorsanız da sorun değil! İlgi veya iş alanlarınıza göre o dilde yazılan kitapları, dergileri okumak, haber kanallarını izlemek, dinlemek, güncel olayları zaman zaman o dilde takip etmek, o dilde çevrilmiş, alt yazısız filmleri seyretmek, şarkıları mırıldanmak, kısa da olsa yazılar yazmak, yabancı internet sitelerine üye olmak uzun vadede size yarar sağlayacak, unutmanızı engelleyecektir!

Emek ve gayret sarf ettiğiniz bu yolda tüm çabalarınızın kısa süre sonra boşa gitmesini istemezsiniz değil mi?

Ve son olarak...

Ne yapın, ne edin verimli sonuçlar alabilmek için bu işe erken yaşlarda başlayın! 

Geç kaldığınızı düşünüyorsanız da vazgeçmeyin fakat kendinize yüksek hedefler koymayın!     

Kendinizi farklı bir dilde ifade edebilmenin, iletişim kurabilmenin, yeni dünyalar içinde yeni keşifler yapmanın keyfini yaşayın.                               


Keyif Dolu Günleriniz Olsun...

Petek Uluğ





Etiketler: , ,

0 yorum:

Yorum Gönder

Eger yorum yapamıyorsanız, aşağıda "Yorumlama Biçimi" nin yanındaki küçük ok a tıklayarak anonime gelin.Yorumunuzu tekrar gönderin.