24 Kasım 2013 Pazar

   

Elektriğin olmadığı dönemlerde aydınlanma aracı olarak kullanılan mum, günümüzde dekoratif malzemeler listesinde ilk sıradadır. Dekorasyona ilgili biri olarak, benim için de evimin, hazırladığım sofraların sevimli ve şık aksesuarlarıdır mumlar.

                                        

  

Aydınlatma ve dekoratif özelliğinin yanısıra rahatlatıcı, gevşetici bir etkisi vardır. Bu nedenle dinsel ayinlerde, meditasyon seanslarında başköşede yer alır. Humanizm için ise mantık ve akılcılığın sembolüdür.



Hristiyanlıkta, Katolik kilisesinde ayinlerde kullanılan mum, islamiyette bu anlamda yasaklanmıştır.




Yanmakta olan bir mumu izlediğinizde alevinin bir uzadığını, bir kısaldığını fark edersiniz. İşte bunu seyretmek sizi rahatlatır ve dinlendirir. Felsefik düşünüldüğünde ise hayatımızdaki iniş ve çıkışlardır bu minik alev. Erimekte olan mum ise kısalmakta olan ömrümüzü simgeliyordur belki de! Yani hüzün de vardır o titrek alevde.




'' Bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından birşey kaybetmez.'' Mevlana


Mum; edebiyatta en sık kullanılan metaforlardan biridir. Aşık ile maşuk ikilisinde mumun etrafında dönen kelebektir maşuk. Mumun alevinden yanarken aslında ona yakın olmak uğruna aşkından yanar ve yok olur.



Doğumgünü kutlamalarına, romantik yemek sohbetlerine eşlik eden mum, yılbaşı süslerinin ise vazgeçilmezidir. Hani sanki o olmazsa yeni yıl gelmezmiş gibi! Yeni yıl heyecanına ortak olur.



                                                   

İşte ben de mum meraklıları için birkaç değişik ve yaratıcı mum süsleme görselleri paylaştım. Meyve, sebze, kozalak, çam ağacı dalları,kestane, bakliyat, mısır koçanları ve hatta kahve çekirdekleri ile birlikte kullanılan mumlar ne kadar güzel, şık dekoratif malzeme olabiliyormuş!
Tüm yaratıcılığınızı kullanabilir, farklı sunumlar çıkarabilirsiniz. 









Ben özellikle yaz sofralarında deniz kabukları ile çok yakıştırırım. Kışın ise metal şamdanlar ve kozalak dolu kaselerde tercihimdir. Hiçbir şey bulamaz ama farklılık yaratmak isterseniz; benim gibi, bir çiçek öbeğinin içine oturtuverin mumları tamam işte! Zaten çiçek ile mum harika bir ikili değil midir?

                                      


Peki ben de mum çok mudur sizce? Çok ne demek, evim yatır gibi !


Rüyada mum görmek: 

Sevinçli bir haber alınacağına işarettir.



Keyif Dolu Günleriniz Olsun...







21 Kasım 2013 Perşembe


Her bitişin yeni bir başlangıç olduğuna inanırım ben. Her senenin sonunda içimi kaplayan heyecan da belki bu nedenledir. Giden neler götürür veya gelen neler getirecektir onun hesabını da yapmam hiç! Ama bilirim ki gelen yeni bir sene ise rengarenk, ışıl ışıl, pırıl pırıl gelir. Hem de kucak dolusu süsleri ile gelir. Kırmızı ile gelir, canlanır sanki kış uykusunda uyuyan ruhlar. Sokaklar, vitrinler neşelenir. Benim evimin içi de renklenir, daha bir kırmızı olur, daha bir ışıldar.



Aralık ayını diğer aylardan ayrı tutmam ve sempatik bulmam sadece yılbaşı döneminin süsünden, püsünden midir, verdiği enerjiden midir bilmiyorum ama kesin olan bir şey varsa o da kişisel tarihimde önemli insanların doğum dönemleridir bu ay.

Hatta sevgili blogum bile bu ayın verdiği keyif ile yılın son haftasında yeni yılın heyecanı ile doğmuştur.

                                              
Benim için Yılbaşı süslemelerinin anlamı yeniye ''Hoşgeldin'' mesajıdır. Yani yenilenmek, keyiflenmek ve süslenmektir. Dekorasyona ilgi duyan biri iseniz yılın en güzel dönemine girmek üzeresiniz demektir... 



Ne keyiflidir evinizi, varsa ağacınızı süslemek. Sonra da karşına geçip ışıltıları, pırıltıları seyretmek ve beklemek...





Ticari telaşa kapılmadan sadece sevdiklerinizi mutlu etmek ve kendinize keyif vermek için alınan hediyeler de bu dönemin tatlı ve renkli sürprizleridir...


Her sene yeni bir konsept belirleyebilir ve değişiklik yaratabilirsiniz. Dekoratif seçeneklerin en bol olduğu kutlama ve süsleme dönemidir yılbaşı. Hatta bana kalırsa her türlü abartıyı bile kaldırır, hoş gösterir. Örneğin; doresi var, lamesi var, renk cümbüşü var, paket paket süsleri var, çıngırakları, kartopları, kozalakları, şans çorapları var yani var da var...



Umutları, ümitleri, bekleyişleri taşıyan koca göbekli Noel Babaları da var tabii... 



Yeni yıl yazıları ile tekrar buluşmak üzere.

Keyif Dolu Günleriniz Olsun...

Petek Uluğ




17 Kasım 2013 Pazar

 

Uzun zamandır Zübeyde Hanım ve Latife Hanımı ziyarete gitmemiştim !


Evet Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın son yıllarını geçirdiği ve kabrinin bulunduğu Karşıyaka ilçesi İzmir'i İzmir yapan birçok güzelliklerin arasından belki de bu nedenle sıyrılarak daha da özelleşir ve Karşıyaka'yı farklı kılar. Ya da ben öyle hissederim!


Zübeyde Hanım'ın hastalığının ilerlemesi üzerine doktorları deniz havasını iyi geleceğini söylemiş ve bunun üzerine İzmir'de yaşayan Uşakizadelerin kızı Latife Hanım'ın ailesine ait Karşıyaka'da bulunan yazlık köşkleri hazırlanmıştır.





Zübeyde Hanım için İzmir'e bu gelişin diğer bir sebebi ise gelin adayını görmekti. Tren yolculuğu esnasında kendine eşlik eden yaver Salih Bozok'a '' Vardır bir Latife İzmir'de. Benim oğlum beğenmiş o kızcağızı. Gidip bakayım, bir göreyim...'' demişti.



Zübeyde Hanım köşkte çok iyi karşılanmış ve ağırlanmıştır. İzmir halkının ise ilgisi çok fazladır. Latife Hanım ise hem iyi bir evsahipliği vazifesini hem de Ata'nın eşi olabilmek için adaylık görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışmıştır. Müstakbel kayınvalidesinin gönlünü kazanmak ve tedavisinin sağlıklı sürdürülmesi için gereken özeni göstermiştir. Son günlerinde ona eşlik eden kişidir aslında...




Ancak 14 Ocak 1923 gecesi Zübeyde Hanım bu odada hayatını kaybetmiştir.

Balmumu heykelleri Eskişehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen tarafından 2.5 ay süren çalışma sonucu yapılmış ve müzeye hediye edilmiştir.



Karşıyaka Belediyesi'nin çalışmaları ile köşkün restorasyonu tamamlanmış ve hizmete açılmıştır. Bugün bahçesinde keyifli bir kafeterya vardır ve o döneme ait, tarihe tanıklık etmiş ağaçlar da muhafaza edilmiştir. Köşk'ün dekorasyonunda kullanılan mobilyalar ise aslına uygun olarak seçilmiş, Cumhuriyet'in ilk yıllarına ait dönem mobilyalarıdır ve vatandaşlar tarafından bağışlanmıştır.



Şimdilik Hoşçakalın Zübeyde Hanım ve Latife Hanım, ben yine ziyaretinize geleceğim. 

Sayın Yılmaz Büyükerşen sizin de ellerinize sağlık, nasıl da sahici bir çalışma yapmış ve bizi onlarla buluşturmuşsunuz...


Köşk pazartesi günü hariç hergün 09.00 ile 12:00/12:30 ile 18:30 arası açıktır.

Tel: 0232 381 43 11

Adres: Latife Hanım Caddesi No:32/Karşıyaka/İzmir






Kaynak: Latife Hanım Köşkü Katalog




Keyif Dolu Günleriniz Olsun