CUMARTESİ KEYFİ

Benim için bu baharın adı '' ENGİNAR BAHARI '' oldu. Tamam severim ama hiç bu kadar bol yememiş hatta hızımı alamayıp da enginar kursuna gitmemiştim.
Geçen yıl fırsatını bulunca güzel bir yemek kursuna katılmıştım ROKA MUTFAK'DA . Dünya mutfaklarından örnekler öğrendim, hem de bire bir kendim pişirerek denedim. Yetmedi Osmanlı Mutfağı ve Güney Doğu Anadolu Mutfağından farklı lezzetler pişirdim. İş çıkışı katıldığım bu yemek kursu yeni yemekler öğrenme deneyimi dışında çok keyifli saatler yaşattı bana. Tabii öncelikle mutfağı ve yemek pişirmeyi sevmek lazım. Bir de ikram etmekten de zevk alıyorsanız, tam bir eğlenceye dönüşüyor. 

Neyse işte bu keyfi bir daha yaşamak sebebiyle cumartesi günü Swiss Otel'de Avusturyalı şef Wolfgang Gödl tarafından verilen ENGİNAR VE MOLER MANTARI konulu workshop'a katıldım. 3 saat süren eğitim ve pişirme kısmından sonra en keyifli anları yemeklerin otelin bahçedeki güzel manolya ağacına bakan terasında yenilmesiydi. Geleneksel Ege Mutfağındaki enginar yemeklerinin dışında bir Avrupalı enginarı nasıl pişirir acaba merakım da gitmiş oldu. Ben daha önce çiğ enginar yemeği denememiştim ancak nefis salata olabiliyormuş ya da haşlandıktan sonra sosa batırılıp yenilen fondü şekli de varmış !

Mantarı çok sevmeme ve çeşitlerini bilmeme rağmen MOREL mantarından haberim yoktu. Ülkemizde de yetişen özellikle Fethiye ve Manisa taraflarında bulunana bu gurme  mantar türünü ilk defa duydum. Kuzu etli morel mantarını da öğrenmiş oldum. 

Şimdi sizinle bazı tarifleri paylaşmak istiyorum. 

- ENGİNAR FONDÜ

Kişi sayısına göre ayarlanan enginarlar yaprakları soyulmadan ( Sadece dış yapraklar temizlenir ) haşlanır. Ancak öncesinde çanağın alt kısmına resimde olduğu gibi tam bir limon dilimi yerleştirilip iple bağlanır. Kaynayan suda pişirme süresi bitince birkaç dakika kadar dinlendirilir. Daha sonra limon ve ip çıkartılıp, iç çanak yaprakları boşaltılır. Enginarın boşalan kısmına hazırlanan sostan yerleştirilir. Kalan yaprakları da ılık olarak bu sosa batırılıp afiyetle yenir. 
                                    

SOSU:

- Mayonez veya yoğurt
- Sarımsak
- Maydanoz
- Kapari
- Ançuez

ENGİNAR ÇORBASI :

- Kişi sayısına göre haşlanmış enginar
- 250 gr. çiğ krema
- Bir miktar tavuk suyu
- 2 adet soğan

Haşlanmış enginarlar ince ince doğrandıktan sonra soğanla kavrulur, tavuk suyu ilaveli su eklenir. Kaynadıktan sonra krema ilave edilip, biraz daha pişirilir. İsteğe göre limon ve karabiber katabilirsiniz.

MARİNE EDİLMİŞ ENGİNAR SALATASI :

Bu okadar kolay bir salata ki; 1 dakikada hazırlanıp 30 dakika bekletiliyor. Bu aylarda bol bol çiğ olarak tüketilebilir.

Bir kaseye şöyle bolca miktarda sızma zeytinyağı koyun. Bir de limon veya nar ekşisi ilave edip, tuz ekleyin. Şimdi de temizlenmiş enginarları yarım ay şeklinde kesin ve bu sosa bulayın. Yarım saat kadar buzdolabında bekletin ki özdeşleşsin enginarlar. Basit ama ben çok beğendim.

MOREL MANTARLI KUZU ETİ :

- 500 gr. kuzu sırt
- 500 gr morel mantarı ya da kültür mantarı
- 3 adet soğan
- Bir miktar çiğ krema

Kuzu eti öncelikle; zeytinyağ, biberiye, taze kekik, sarımsak ve bol karabiberle (Asla tuz yok!) terbiye edilip birkaç saat dinlendirilir. Daha sonra yüksek ateşte arkalı önlü kızartılıp, 180 derecede fırında pişirilir.




Onlar fırındayken bizim de mantar sosunu hazırlamamız gerikiyor. Nasıl mı?

Soğanları ve temizlenmiş mantarları kavurup , daha sonra çiğ krema ilave edelim. Arzuya göre beyaz şarap da katabilirsiniz. Ve bol karabiber ! 

Fırından çıkan etlerin üzerine mantar sosundan dökerek afiyetle yiyebilirsiniz. 

Katılacağım diğer kurslar da sırada; örneğin şu aralar ''cupcake'' lere  merak sardım. İlk sırada bu sevimli kekleri yapmak ve süslemek için kursa gideceğim. Yemesem de olur, hazırlamak çok keyifli çünkü oyuncağa benziyorlar...Değil mi?

Bol Keyifli Günleriniz Olsun...