Birkaç hafta
önce online yeme, içme ve gezi kültürü dergisi Travel and Gourmets’in bir araya
getirdiği İzmirli blogger arkadaşlar ile beraber İzmir’in sakin, sessiz ama
keyfi bol ilçelerinden birine gezi düzenledik. Sabahın erken saatlerinde
Ödemiş’e gitmek için yola koyulduk. Konu İzmir, konular yemek, gezi ve paylaşım
olunca enerjisi bol bir gezi olacağı da belliydi ve öyle de oldu!
Herkesin
blogger olduğu bir grup ile bir arada bulundunuz mu hiç bilmiyorum ama bir kere
mutlaka deneyin derim. Yaşadığımız şehri güzel anlatabilmek, tanıtabilmek
amacıyla çekilen fotoğrafların içinden en güzelini seçip paylaşabilmek uğruna sarf
edilen çabalara ya şaşarsınız ya da gülersiniz. Belki de takdir edersiniz!
Neyse, ekip
olarak çıktığımız gezinin ilk durağı Birgi’de bulunan Nardanesi’ydi. Adı gibi
yer gök nar doluydu her yerde. Daha önceleri ziyaret ettiğim Birgi’de narın
ünlü olduğunu bilmiyordum, öğrendim.
Peksimet
avutması denilen yöresel ekmek ile ot kavurmasının bulunduğu geleneksel
kahvaltının ardından nar suyu ikramları ile uğurlandık. Bu arada kafenin güleryüzlü,
konuşkan sahibi Birgi’nin burç, kale anlamına geldiğini, artık Ödemiş’in bir
semti olduğunu, otobandan uzaklığından dolayı sükunetini koruduğunu anlattı bizlere.
Birgi vakti zamanında alimlerin medrese eğitimi
verdikleri, birçok farklı kültürlerin yaşadığı, kuru incirin bol yetiştiği hem
doğal hem de tarihi bir beldedir aslında. Efeler diyarıdır.
Son
dönemlerde ise Ege Bölgesi’nin tüm güzelliklerini barındırdığı için dizi ve
sinema çekimlerine plato olarak tercih ediliyor.
İzmirli
yönetmen Çağan Irmak’ın ‘’ Unutursam Fısılda’’ filmi burada çevrilmişti,
seyredenler selvi ağaçlarının arasındaki o renkli evlerin güzelliğini, taş
yolların nostaljik görüntülerini hatırlarlar. Bugünlerde ‘’Yeşil Deniz’’ dizisi
çekiliyormuş burada. Bir grup arkadaşımız dizi setini ziyaret ederek bu doğal
stüdyodan fotoğraflar çekti.
İkinci
durağımız sadece yerli değil yabancı turistler için de cazibe merkezi olan ünlü
Çakırağa Konağı idi. Tüccar Çakıroğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılan 3 katlı
bu tarihi konak, mimari işçilik anlamında görsel zenginliği ile muhteşem bir
bina. Fotoğraf çekimi için özel izin aldığımız konağa beşer kişilik gruplar
halinde kabul edildik.
Döneminin
özelliklerini yansıttığı gibi aile bireylerine verilen değeri de gösteriyor.
Örneğin, Mehmet Bey’in İstanbullu eşinin özlemini gidermesi için konağın
odalarından birine İstanbul adını vererek tavana İstanbul siluetini resmettirmesi
ilginçtir.
Daha sonra Selçuklu ve Romalı dönemlerine ait mimari etkilere sahip olan Osmanlı Camiisi Aydınoğlu Mehmet Camii’ni ziyaret ettik.
Birgili
yerel halkın kendi ürettikleri elişleri ve ürünlerin bulunduğu minik köy pazarı
şehir merkezinden gelen bizler için her an bulamayacağımız doğal tezgahlardı. Bol
bol Ev makarnası, ev eriştesi, ev salçası, kuru incir ve peksimet vardı.Tabii
alışveriş yapmadan dönmek mümkün olmadı.
Birgi sonrası
varacağımız yer Bozdağ’ın tepelerindeki bembeyaz karları seyrederek
ilerlediğimiz Gölcük’tü. Bol oksijenli temiz havası ile göldeki sakinlik huzur
vericiydi. Ödemiş’in meşhur Tengül denilen üzerine peynir rendelenen pidesinin
yapıldığı fırını bulunca biz bloggerların heyecanını görmeliydiniz!
Gölcük’te usulüne uygun, lezzeti bol keşkek
pişiren güzel restoranlar var, aklınızda olsun. Kışın ortasında bile gölün
manzarasının güzelliğini, etrafındaki çay bahçelerinde içeceğiniz çayın tadını
eminim unutamazsınız.
Kurtuluş
Savaşı’nda Kuvayi Milliye hareketinin başladığı ilk yer olan Ödemiş’in merkezi,
dönüş rotamızda son duraktı. Cumartesi günleri pazarının kurulduğunu biliyorduk. Biz de hem pazarı gezmek hem de
meşhur Ödemiş köftesini tatmak için burayı beklemiştik.
Pazarda en sevdiğim karaaşı denilen kestane
cinsini bulunca birkaç kilo almadan edemedim! Zaten verimli tarım topraklarına
sahip olduğu için kestanesi, patatesi ve süt ürünleri ile ünlüdür Ödemiş.
Ülkemizin süt deposu da diyebiliriz bu bölgeye. Başka bir özelliği daha var. Birçok
belediyenin şehir peyzajında kullandığı süs bitkileri, çalı grupları bu
ilçemizden sağlanır.
Hanımların Ödemiş
Keteni, Ödemiş İpeği dedikleri yöresel kumaşların, bezlerin satıldığı
tezgahları da gezip, inceledikten sonra bol çekimli, hoş sohbetli gezimizi
tamamlayarak akşama doğru İzmir’e dönmek
üzere yola çıktık. Yol boyu konuştuğumuz
konu ise iklimi, tarihi, doğası bu denli güzel bir bölgede yaşıyor olduğumuz
için ne kadar şanslı olduğumuzdu.
Keyif Dolu Günleriniz Olsun...
Petek Uluğ
Sevgili Petek Hanım daha önce ziyaret edip gezdiğimiz ve bir gece konakladığımız Birgi'yi sizin blog yazılarınız arasında görünce sevindim ve tekrar gitmiş gibi mutlu oldum.Yazılarınızı zevkle okuyorum, bilgilerinizi ve güzellikleri bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederiz.
YanıtlaSilÖ.Çetintepe
Nazik ve samimi yorumunuz için çok teşekkür ederim, mennun oldum.Siz de hep keyifli günler yaşayın.
Sil