14 Ocak 2014 Salı


Orta Anadolu'nun önemli ticaret şehirlerinden biri olan Kayseri'de caddeler öyle geniş, cadde görünümlü sokakları ise öyle ferah ki neredeyse sokak yok bu şehirde demek yanlış olmaz!



Şehrin ilk sahiplerinin Hititler olduğu Kayseri'de Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait dikkat çekici izler ve eserler var.

Sakin ve güneşli bir pazar günü Cumhuriyet Meydanı'ndaki Kurşunlu Parkı'nın içinde bulunan Mimar Sinan'a ait Kurşunlu Camisi ilk ziyaret durağımdı.


                                       


Osmanlı Dönemin'de 1574 yılında Doğancı Hacı Ahmet Paşa tarafından yaptırılmışsa da medrese, hamam, mektep ve imaret kısımları günümüze kadar ulaşamamış bir cami.


Yine şehrin merkezinde bulunan Mimar Sinan Parkı'ndaki Gevher Nesibe Hastahanesi ise Kılıçarslan'ın kızı, Melike Gevher Nesibe'nin vasiyeti üzerine kardeşi Sultan Gıyaseddin Keyhuresnev'in zamanında 1206 yılında yapılmış.


                             

İlk olarak Roma İmparatoru 3.Gordinious tarafından inşa edilen Kayseri kalesi, 1.Alaattin Keykubat döneminde ele geçirilmiş. Zamana yenik düşen kaleyi kurtarmak amacıyla başlatılan restorasyon çalışmalarının devam ediyor olması sevindirici. Çünkü; Kayseri kalesi turizm amaçlı ziyaret için oldukça yorgun ve harabe görünüyor!

                              
                                 
                                              

Bir Bursalı olarak Kapalıçarşı'nın daracık koridorlarına aşina olan ben; her ziyaret ettiğim şehirde, gözlerim o şehrin tarihi, eski sokakları kadar kapalıçarşısını arar. Bulur bulmaz da girer, o tarih kokan koridorlarındaki kalabalığın içine dalarım...

                                                 

Ancak Kayseri Kapalıçarşı belki de pazar günü olması nedeniyle sessizdi. Sakin karşıladı beni! Ben de baharatçılar, dokumacılar, otantik taşların satıldığı sıra sıra dükkanlar arasında rahat rahat dolaştım...

                                                

Burası Kapalıçarşı, pastırmacılar sokağı ve kale üçgenin ortasında bulunan Kadınlar Çarşısı.


                          

                                         

Çok sevdiğim pastırmanın cennetinde olmak tabii ki güzeldi. Ancak; bukadar çeşidinin olduğunu öğrenmek de ilginçti benim için!...

                                          

Tarihi kale çevresinde bulunan Kadınlar Çarşısı'ndan çıkıp, O kocaman! ana caddeyi geçtikten sonra karşınıza çıkan Hunat Cami, Hunat Hamamı, Hunat Hatun Kültür ve Sanat Merkezi şehrin tam ortasında bulunuyor. Belki de Kayserililerin buluşma noktası, yerli yabancı turistlerin ilgi merkezi.

                              
                                          

Hunat Hatun Kültür ve sanat Merkezi şu an Kayseri Belediyesi'nin Kayserililere ve şehrin sanatçılarına hediye ettiği, Ney dinletisi eşliğinde (İzmir Kemeraltı Kızlarağası Çarşısını hatırlattı bana!) gezerken, çeşitli resim, ebru, mozaik, tezhib, minyatür, hat, cam sanatçılarının eserlerini görebileceğiniz, kilim ve deri alışverişi yapabileceğiniz, sonrasında çayınızı, kahvenizi içebileceğiniz Selçuklu mimarisine ait tarihi, otantik bir avluda bulunan mistik bir çay bahçesi.


                                          

                                         Kum Sanat Evi

                               

                                            

Merkez hakkında bilgi veren güleryüzlü resim öğretmeni Özge Türkmençalıkoğlu'na ait bir tablo 



Rengarenk cam çubuklarından anında yapılan cam aksesuarlar.



           Nam_ı diğer HİÇ Hüseyin Garan'ın hayranlıkla          incelediğim klasik ve modern ebru çalışmaları.


Kısacası Hunat Hatun Kültür ve Sanat Merkezi sanatçıları  ve eğitimcileri ile adeta minik bir Güzel Sanatlar Akademisi...

Hiç sıkılmadan saatlerce kalabileceğiniz sanatla, halkla içiçe bir çay bahçesi.


Hunat Hatun'un türbesi de burada bulunuyor. Peki Kayseri'nin tarihinde önemli iz bırakan, şehrin birçok yerinde adını gördüğünüz Hunat Hatun kimdir? Öyküsü ve kişiliği oldukça etkileyici geldi bana!
   
 

Selçuklu Hükümdarı 1.Alaaddin Keykubat'ın karısı, 2.Gıyaseddin'in annesi olan Hunat Hatun zamanında büyük nüfus ve otorite sağlamış, güzelliğinin yanı sıra son derece narin, kültürlü, geniş kalpli bir hayırsevermiş. Bu nedenle kendisine bilgin ve büyük anlamına gelen Hunat ismi verilmiş. Aynı zamanda Alanya şehrinin son hükümdarı olan Tekfur'un kızı olan bir prenses. Aladdin Keykubat 1220 yılında Alanya şehrini almak için aylarca uğraştığı sıra rüyasında görür bu prensesi! Düğün töreninde daha öncesinde rüyasına giren göz kamaştırıcı güzelliğe sahip bu prensesi görünce de hayret ve heyecanla ay gibi, peri gibi güzel anlamına gelen ''MAHPERİ! MAHPERİ!'' diye seslenmiş ve böyle isimlendirmiş çok sevdiği karısını!

İşte Kayseri ziyaretimi Onun hikayesini öğrenirken içtiğim çay ile tamamladım. Bu şehirde tarihi güzellikler kadar Erciyes Dağı, Kapuzbaşı Şelaleri, Kaplıcaları gibi doğal güzelliklerinin de bulunduğunu unutmamak lazım.

Ancak; meşhur Kayseri mutfağını tabii ki sordum, öğrendim ve tadına baktım. Hatta yöresel ünlü bir restoranındaki şeflerden yardım aldım, çekim yaptım. Sonraki yazımda buluşmak üzere...



Keyif Dolu Günleriniz Olsun...

Petek Uluğ




Etiketler: , , , , , , , , , , , , , ,

14 yorum:

  1. Yıllar önce iş amaçlı gittiğim Kayseri'nin geniş caddeleri, mantısı ve pastırması haricinde hiç bir şeyini görememişim demek. Ne ayıp bana. Oysa görülecek ne kadar da çok güzelliği ve dinlenecek hikayesi varmış. Teşekkürler paylaşımın için, sayende bilgilenmiş oldum canım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım benim de ilk gidişim değil ama inan blogger olarak gitmek farklıymış.Çok farklı araştırarak gezmek hem keyifli hem de değişikmiş. Şehirde yaşayanların bile bilmediğini bilmen gerekiyormuş!!! Teşekkürler...

      Sil
  2. bende gıtmek ıstedım sımdı *-* yenı tasrımıyla bloğuma beklerım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ziyaretin için, hemen geliyorum ben de ...

      Sil
  3. 2 sene önce Ürgüp'e Kayseri üzerinden gitmiştik. O gün küçük bir fırsat yaratıp Gevher Nesibe Darüşşifası'nı gezmiştik. Çünkü merak ettiğim bir yapıydı. Çok da beğendim.
    Zamansızlıktan başka bir yeri gezememiştik ama Kayseri'de. Caddelerin çok geniş ve temiz olduğu benim de dikkatimi çekmişti. Tekrar yolumuz düşer belki. Huand Hatun Külliyesi'ni de merak ediyorum çünkü. Teşekkürler paylaşım için ve hatırlattığınız için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte aynen biz de Kapadokya üzerinden geçerken görmüştük ilk olarak Sezer Hanım. Ama ne kadar az gezebilmişiz zamansızlıktan dedim!.Hele yazmak için gezmek çok farklıymış, siz de iyi bilirsiniz.! Ben teşekkür ederim...

      Sil
  4. Çok keyifli bir gezi yazısı olmuş emeğine sağlık. Kayseri'ye 3 sene önce gittim. Ben de gerçekten çok beğenmiştim. Şu an izmir'de de başlayan kiralık bisiklet otomatiklerini ben ilk kez Londra'da görmüştüm ve imrenmiştim. Sonrasında aynı şeyi Kayseri'de de görünce hayranlıkla bakmıştım. Kısacası Kayseri mutlaka görülmesi gereken önemli bir şehir.. Tekrar tebrik ederim yazı için. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzman bir gezgin ve profesyonel bir blogger tarafından gelen bu yorum için çok teşekkür ederim..Senin gözlüğünden de çok farklı görünürdü bu şehir, eminim.Teşekkürler....

      Sil
  5. 2 sene önce eşimin akrabalarını ziyaret için gidip bayılmıştım Kayseri'ye
    yarım günde çarşısı sokakları her yerini alelacele gezip Erciyes'e çıkmıştık
    O Erciyes'i hiç anlatmayayımm, kar zevkinden mahrum bir İzmir'li olarak
    hiç yerimde duramamıştım :)
    tekrar gidip heryerini gezmek isterim serbest bir zamanda
    çok hoş resimler çekmişsin
    bazı gezdiğim yerleri tekrar anımsadımm

    teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir İzmirli olarak o heyecan gerçekten yaşanıyor sevgili darkolive.Umarım tekrar gider ve o geniş caddeli şehirde dolaşırsın.Teşekkürler...

      Sil
  6. İnşAllah, ben de bir gün gezerim. Bu arada son paragrataki hikayeyi sevdim. Kimin rüyasına girdiğimi merak ediyorum;)) O da bana: Perim, perim desin.:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Safiye'cim sen de gidecek ve kesinlikle birinin rüyasında yerini alacaksın, birgün. Sen zaten PERİSİN unutma! Teşekkürler..

      Sil
  7. Çok güzel bir gezi yazısı olmuş. Oralara senin yazın sayesinde gitmiş ve o güzellikleri görmüş olduk. Umarım bir gün gitmek nasip olur. Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
  8. Görülmesi gereken kentlerimizden biri Kayseri.Belki de her şehir gibi! Teşekkür ederim Başak'cım...

    YanıtlaSil

Eger yorum yapamıyorsanız, aşağıda "Yorumlama Biçimi" nin yanındaki küçük ok a tıklayarak anonime gelin.Yorumunuzu tekrar gönderin.