Blog dünyasına girerken böyle farklı ve ciddi bir yolculuğa çıktığımı ben bile fark etmemiştim. Oğlak burcu olan ben, son derece planlı ve programlı hareket etmeyi severken, yeteri kadar planlı davranmadığımı sonradan anladım.
İyi ki de dalmışım aslında, bir kerecik de olsa programsız çıkıvermişim bir yolculuğa! Çünkü bilirim kendimi. ''DUR!'' derdim, ''İyice bir anla, öğren, biraz araştır, eğitim şart !'' falan derken eğitimci kimliğimle iyice irdelerdim. Sonra da blog açamazdım, eminim ! Demek bazen de öğrencilerime dediğim gibi teoriden değil de pratikten öğrenmek lazımmış! Yazarken, paylaşırken, araştırırken (Araştırmaya devam, emek harcamaya devam! ) öğreniliyormuş bu iş de! Hani annelik gibi ! Öyle öncesi olmaz ya anneliğin, provası yoktur ya! Yaşarken öğrenirsin...
Henüz bir yılı yeni tamamladığım bu keyifli yolculuğumda ben de tersten gidiyorum şimdi. Yani; teorisini öğrenerek, ne olduğunu veya olmadığını anlayarak...Ancak; araştırmak, öğrenmek adına olduğu kadar bu işin ciddiyetini de çok sevdim veya önemini daha iyi kavradım diyelim. Nasıl mı ?
Bol bol bu konuda kitaplar okuyarak ve yol almış, başarılı arkadaşlarımı izleyerek, tabii. Fakat gördüm ki, piyasada bloglar ve sosyal medya üzerine hiç de yeterli kaynak yok ! Var ama çok az, 4 - 5 adet kitap! Halbuki; üniversitelerde tez konuları olduğu kadar bölüm dersleri arasına bile girdi bloglar ve blog yazarlığı...
Blog yazmanın sadece özel hayatı birkaç foto ile paylaşmak olmadığını, hobilerimizi ve kendi dünyamızı sanal alemde sunmanın ötesinde olduğunu, işte bu kitapla anladım.
Kendi alanında son derece profesyonel ve bilimsel yazılmış bir kaynak...Zaten alt başlığı da haber blogları, demokrasi ve gazeteciliğin geleceği üzerine...
Zeynep Atikan ve Aslı Tunç'un beraber yazdığı bu kitapta blog tarihini ve siyaset alanındaki etkileri de çok detaylı anlatılıyor...
Şimdi dikkatimi çeken birkaç satırla sizi başbaşa bırakıyorum...
'' Pek çok gazeteci için blogcular, haber yerine kendilerini öne çıkartan, dedikodu ve söylentiyi haber sanan, yeteneksiz bir avuç amatördü. Blogcuların gözünde ise ana akım medya çalışanları kasıntı, seçkinci ve toplumun haber alma hakkından çok, kendi ekonomik çıkarlarını gözeten kişilerdi ''
'' Türkiye'de ise bloglar siyasi fikirleri yeni oluşmaya başlamış, çoşkulu pek çok gencin sığınağı oldu.''
'' 1998 yılında Başkan Clinton'un Beyaz Saray stajyeri Monika Lewinsky'yle olan ilişkisini dünya bir blog üzerinden duyuyordu. ''
'' Söyleyecek sözü olanlar için artık yeni mecralar var...Bloglarda o kadar güzel yazılar ve yazarlarla karşılaşıyorum ki...Bu meşhur gazetelerde yazan yazarlarımız nasıl oluyor da gazeteci sayılıyor diye sormadan edemiyorum kendime. ''
''Mısır'da kadın blogcular hatırı sayılır bir ağırlığa sahipler. Kadınların etkisi Mısır blogculuğunu bu denli özel yapan unsurlardan biri kuşkusuz...''
''Bloglar 'Bloglar öldü' çığlıklarına inat, bugün Facebook ve Twitter gibi sosyal medya mecralarıyla birleşip güçlendiler...''
Keyif Dolu, Blog Gezintili Günleriniz Olsun...
NOT: Bu arada kitabı İzmir'de hiç bir yayınevinde bulamadım. D&R aracılığı ile İstanbul'dan getirttim.